Hitit İmparatorluğu’nun M. Ö 1200 yıllarından hemen sonra yıkılmasıyla,
Anadolu Tunç Çağları da sona erer. Bununla beraber, Hattuşa şehrinin
arazisinin yerleşim tarihi devam eder. M. Ö 12. yüzyılın başlarında,
Erken Demir Çağı’na tarihlenen yeni yerleşme, Frig etkilerini yansıtan
bir taşra kasabasına dönüşüp büyümeye başlaması ancak, M.Ö 8. yy.’ da
gerçekleşir. Yerleşim, Pers döneminde de devam etmiştir. Hellenistik,
Galat, Roma ve Bizans’a ait yerleşme ve tahkimat izleri de
görülmektedir.
Yazılıkaya Tapınağı
Hattuşa’nın en büyük ve en etkileyici kutsal mekanı, şehrin dışında yer
alan, yüksek kayalar arasına saklanmış Yazılıkaya Açık Hava
Tapınağı’dır. Tapınak’ta 90’dan fazla tanrı, tanrıça, hayvan ve hayal
ürünü yaratıklar kaya yüzeyine işlenmiştir.
Tanrı ve tanrıça dizileri, İmparatorluk panteonunun baş tanrıları olan
fırtına tanrısı ve güneş tanrıçası’ nın maiyetini oluşturuyordu. Bu
yorum sonucunda; Yazılıkaya “Yeni yıl şenlikleri evi” olarak
tanımlanabilir. Hitit kült (dini tören) metinlerine göre yeni yıl ve
ilkbahar törenlerinde bir araya gelen tüm tanrılar “fırtına tanrısı’nın
evi’nde” toplanırlardı. Bu şenlikte kentin diğer tüm tapınaklarından
tanrı heykellerinin
törensel bir alayla Yazılıkaya’ ya taşınmış olabileceği
değerlendirilmektedir.
Yazılıkaya A Odasında kayaya işlenmiş kabartma figürlerin özel bir
düzeni ve tertibi vardır. Burada sol kaya yüzeyinde ikisi dışında yalnız
tanrılar, buna karşın sağ tarafta da yalnız tanrıçalar belirtilmiştir.
Ana sahnede fırtına tanrısı ile eşi güneş tanrıçası ve ortak
çocuklarının karşılaşması tasvir edilmiştir. Ana sahnenin karşısındaki
duvarda daha büyük boyutlarda büyük Kral IV. Tuthaliya işlenmiştir.
Kral, güneş tanrısı’nın törensel kıyafetinde, elinde egemenlik sembolü
olan ucu kıvrık asa tutar durumda, iki tepe üzerinde tasvir edilmiştir.
Bu kutsal alanın bu kral tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
B Odasındaki kabartmalar ana odadaki gibi kuşaklar halinde değildir;
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder